KARADENİZ FIRTINASI (4 Gece Konaklamalı) Erken Rezervasyon

  Sabah erken saatlerde ulaşacağımız SAMSUN’da ilk olarak sabah kahvaltımızı (ekstra) alıyoruz. Sonrasında cumhuriyetin ilk adımlarının atıldığı bu güzel şehirde ilk durağımız SAMSUN halkının ATA’mıza bir hediyesi olan ONUR ANITI olacaktır. Burada anıtın hikayesini dinledikten sonra fotoğraflarımızı çekilip BANDIRMA VAPURU’na devam edeceğiz. ATA’mızın SAMSUN’a çıktığı vapurun bir replikası olan ve bir müze niteliğinde kullanılan bu vapurun hikayesini rehberimizden dinleyerek içerisini gezme şansı buluyoruz. SAMSUN programımızı bitirdikten sonra pidesiyle dillere destan olmuş TERME’de pide ve farklı yemekler için yemek molası veriyoruz. Akabinde  rotamızı ORDU’ya çeviriyoruz. 2013 yılında hizmete açılmış olan TELEFERİK’e biniyoruz ve bu güzide noktayı BOZTEPE’den izliyoruz. ORDU gezimizin ardından bölgenin en önemli tarım ürünü olan fındık alışverişi için sizlere mola veriyoruz. Günün noktalarının tamamlanmasıyla otelimize geçiyor ve akşam yemeğini otelimizde alıyoruz.

Otelimizde aldığımız kahvaltı ardından zaman kaybetmeyerek TRABZON’un önemli tarihi değerlerini keşfe çıkıyoruz. İlk durağımız ise AYASOFYA oluyor. Komnenoslar döneminde yapılmış olan ve TRABZON’da kurulan Pontus Rum İmparatorluğunun en önemli yapısı olan bu noktayı rehberimizin anlatımlarıyla irdeliyoruz. Hristiyanlık sanatına damgasını vurmuş olan duvar resimlerini de burada görebiliyoruz. Sonrasında ise bir Rum vatandaş olan Konstantin Kabayadis’e ait olan ve ondan TRABZON halkının satın alarak ATA’mıza hediye etmiş olduğu ATATÜRK KÖŞKÜ’nü görüyoruz. Fransız mimari yapı tarzında inşa edilen ve çevresi düzenlenen bu köşkü geziyoruz. Sonrasında yöreye özgü TELKARİ , KAZAZİYE ve HASIR sanatının yapılışını ve örneklerini inceleyebileceğimiz noktaya geçerek alışveriş için sizlere zaman tanıyoruz. Yine yörenin önemli değerlerinden olan dövme bıçak ve çeşitlerinin örneklerini görebileceğimiz SÜRMENE’ye geçiyoruz. Bıçağı ile dünyaya nam salmış Sürmene’de bıçak yapım atölyesine uğruyor mutfağımızda kullandığımız bıçakların nasıl yapıldığını usta ellerden izliyoruz. 

Ardından UZUNGÖL’E doğru ilerlerken gireceğimiz çay fabrikasında çayın tarladan bardağımıza kadar geçirdiği tüm evreleri öğrenip, beyaz çay, yeşil çay, yayla çayı, siyah çay vb. çayların hem tadına bakıp hemde alışverişini yaptıkdan sonra çay tarlalarında yöresel kıyafetler için fotoğraflar çekilip UZUNGÖL'e doğru devam ediyoruz. Yolda vereceğimiz Öğle yemeği molamızın ardından  Karadeniz ladini ve çam ağaçları arasında kalan Uzungöl'de göl kenarında alacağımız serbest zamanda yürüyüşlerimizi yaparak fotoğraf çekimlerimizi tamamladıktan sonra  Bu turumuzu da bitirdikten sonra ÇAMLIHEMŞİN yaylasına doğru hareket ediyor ve otelimize yerleşiyoruz akşam yemeğini otelimiz de alıyoruz

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından yayla turlarımıza devam ediyoruz. Sabah saatlerinde vereceğimiz serbest zaman ile AYDER yaylasında GELİNTÜLÜ ŞELALESİ’Nİ görebilecek ve Ayder de sabah kahvelerinizi içebileceksiniz ardından Çamlıhemşin'de bizi bekleyen minibüslerimizle buluşup Kaçkar dağlarının yukarı zirvelerine doğru gezerek çıkmaya başlıyoruz. ŞENYUVA KÖPRÜSÜ, ZİLKALE, PALOVİT ŞELALESİ’Nİ göreceğimiz turumuz karadeniz bölgesinin en güzel 3 noktasına ulaştığınız anlar olacaktır. (Bu turumuz ekstra minibüslerle çıkılacak olduğu için harici bir ücretlendirmeye tabidir fiyatlar kooperatifler fiyatlarını açıkladıktan sonra duyurulacaktır) Bu güzel noktlarımızıda birtirdikten sonra karadeniz’in en haşin derelerinden olan fırtına deresi kenarında öğle yemeğimizi alıyor, sizlere heyecan dolu zıplıne ve salıncak aktivesini yapmanız için serbest zaman veriyoruz. Kısa bir yolculukla BORÇKA’YA ulaşıyoruz. Bizi bekleyen dolmuşlarımıza yerleşerek, yeşil bir yolculuğa başlıyoruz. Yolculuğumuza devam ederken uçsuz bucaksız yeşillikler arasından doyumsuz manzaralarla, eşsiz doğal güzelliğe sahip Karçal dağları eteklerinde bulunan bu kartpostal güzelliğinde olan Milli Park alanımızı geziyoruz. KARAGÖL’de rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra alacağımız serbest zamanda dileyen misafirlerimiz göl etrafında yürüyüş yapabilirler, sandalla gölde gezinti yapabilirler, Kafeteryada oturup çaylarını yudumlayabilirler. .(Bu turumuz ekstra minibüslerle çıkılacak olduğu için harici bir ücretlendirmeye tabidir fiyatlar kooperatifler fiyatlarını açıkladıktan sonra duyurulacaktır) Bu noktamızı da geride bırakarak otelimize doğru hareket ediyoruz akşam yemeği otelimizde.

  Bu güzel programımızı tamamladıktan sonra otelimize doğru yola çıkıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeğimizi otelimiz de alıyoruz.

 Sabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra SARP SINIR KAPISI üzerinden BATUM programımızı gerçekleştirmek için giriş yapıyoruz. Batum'a gitmek isteyen misafirlerimiz ile Türkiye-Gürcistan Sınır Kapısı olan Sarp'a gelerek geçiş işlemlerine başlıyoruz. Gürcistan'ın Acara Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti olan Batum'a varıyoruz. Batum gezi programında St.Andrew Heykeli, Gonio Kalesi, Eski Choroki Köprüsü, Avrupa Meydanı'nda Medea Anıtı, Eski Postane Binası ve Poseidon Meydanı'ndaki Poseidon Anıtını, Tiyatro Binasını ve Eski Batum Evlerini görerek devam ediyoruz. Sahilde Batum Limanı, Ali ile Nino Heykeli, Alfabe Kulesi, Saat Kulesi, Ters Restoran dedikleri White Restoranı görüyoruz. Türkiye'ye giriş yaparak yolculuğumuza devam ediyoruz.

  Cennet vatan ülkemize tekrar giriş yaptıktan sonra Öğle yemeği için Hopa da mola veriyoruz sonrasında  SÜMELA MANASTIRI’NA ulaşıyoruz. Altındere Vadisine hâkim Karadağ’ın eteklerinde sarp kayalık üzerine kurulmuş olan manastırda ana kaya kilisesi, şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane bölümlerini üst terastan görüyoruz. Gizemin ve tarihin büyüsünden kendimizi zorda olsa çıkartıp Otelimize geçiyoruz. Akşam Yemeği Otelimizde.

Dönüş yolculuğumuza başlayacağımız bu günde yöresel ürün alışverişi(tereyağı, kuymak peyniri, Trabzon ekmeği vb) yapmanız için mola veriyoruz.

  Öğle yemeğimizin ardından Samsun yolu ile AMASYA‘YA ulaşıyoruz. Gecesi de gündüzü de birbirinden güzel bu şehirde ilk olarak dünyanın en büyük Mumya müzesi olan Amasya Arkeoloji müzesini ziyaret ediyoruz. Arkeoloji, etnografya, fosil ve mumyalar bölümlerini gezdikten sonra Amasya’da şehzadelik yapmış ve Osmanlı’ya padişah olmuş Sultan İkinci Beyazıt Külliyesini ziyaret ediyoruz. Külliye içerisinde paratoner olarak kullanılmış çınar ağaçlarını, o dönemde payitaht İstanbul’u merak eden, ama gidemeyen Amasyalılar için İstanbul siluetinin çizildiği tarihi şadırvanı, kapı girişlerindeki denge sütunlarını ve camiinin içini gördükten sonra Yeşilırmak kıyısına iniyoruz. Yeşilırmak, Sivas’tan doğarak Samsun’un Çarşamba ilçesinde denize dökülene kadar geçtiği tüm bölgelere hayat verir. Amasya, Yeşilırmak’ın iki yakasına yerleşmiş bir şehirdir. Amasya; Osmanlı döneminden kalma 18. ve 19. Yy konaklarını, Yeşilırmak boyunca sıra sıra inci tanesi gibi dizilmiş yalı olarak adlandırılan evleri, İran kökenli Pontus krallarının Harşena Dağı’na oyularak tapınak görüntüsü alan mezarlarını, Ferhat ve Şirin efsanesini ve Şehzadeler parkındaki Padişah büstlerini göreceğimiz görsel bir şölenle sizleri kendisine hayran bırakacaktır. Bu noktamızı da yaptıktan sonra dönüş yoluna geçiyoruz.

  Sabah saatlerinde Canımız memleketimiz Manisa sınırları içine giriyor ve aldığımız duraklara sizleri bırakıp bir başka Gezogen Turizm organizasyonunda görüşmek üzere vedalaşıyoruz.